
2 aylık ilişkimin bitişi ardından bir garip ruh hali sardı beni. İyiden iyiye anladım bu sefer; tek kişilik oyun benimkisi 2. kişiye yer yok. Ama hala umutluyum gece uyurken bile beni özleyecek benim için yolları dert etmeyecek beni tutup kolumdan sürükleyecek birileri bu dünyada beni bekliyor.
Umarım O’nun için de aynısı geçerlidir. Zira sevmeyi ve sevilmeyi hak eden biriydi. En sevdiğim kişi değilse de en özel kişiydi benim için… Her gördüğümde sımsıkı sarılıp ‘ ne olur bırakma beni’ dediğim kişiydi içten içe. –o hiç duymasa da bilmese de- en çok yanağındaki benini sevdiğim kişiydi ve -gerçekten gülümsediğinde- gülüşünü sevdiğim kişiydi. Acemice telaşını ciddiyetini erken olgunlaşmışlığını sevdiğim kişiydi. Hep onda özel bir yerim olsun istediğim kişiydi. Her an bunun gerçek olmayacağını bilmeme ramen. Asla onun için ‘en’ olamayacağımı bilsem de umut etmekten vazgeçmediğim biriydi. Sadece hayatımın 2 ayı değil bütün geçmişimdi o kişi.
Bunları aşmış olmanın ya da en azından denemenin zorluğunu çekiyorum. İnkar yoluna gitsem de yüzüne gülsem de gerçekten acıtıyormuş. Hala yaşadığımı hatırlattı ama.
Anladım ki insanları seni sevmiyor diye ya da en azından senin beklediğin şekilde değil diye suçlayamazsın. İletişim yoksa her şey bitmiştir zaten ne yaşarsan yaşa arkasına saklanmak olan gerçekleri değiştirmez.
Anladım ki ilişkilerde iki tarafta birbirini olduğu gibi kabul etmeli değiştirmeye çalışmak bir işe yaramadığı gibi yıkıcı bir şey. Aslında söylenecek pekte söz yok.
‘bitti zor oldu ama bitti yapamadım ‘benim’ başka bir kalbi’.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder