
Uzun süredir bloguma yazmıyordum bu süre zarfında neler oldu hemen şöyle bir özet geçeyim. Erkek arkadaşım benden kesin olarak ayrıldı. Bu beni düşünmeye itti neydi sorun acaba. Benim sorunum güzel giden her şeyde sorun çıkarmaya çalışmaktı sanırım hep ilgi odağı olmak. Her insan bunlara katlanamaz tabii. Belki o da istese her şeyi yeniden kurabilirdik. Ama hiç kimse yaptığım hatalara sorunlu yapıma katlanmak zorunda değil. Bir daha sevmekten kaçmak için söylediğim her kelime birkaç gün önce beni bir jilet gibi kesti. Beni takmadığını düşündüğüm her an ilgi çekmek için söylediğim her kelimeyi meğerse dinliyormuş. Evet kesin olarak bitti dün anladım. Bu nedenle bu gün tap taze bir sabaha başladım. Hayatımı üzülerek geçiremem. 4 yıl boyunca hayatıma nasıl devam ettiysem bundan sonra da öyle olacak sanırım.
Bu sabah okula gitmedim. İçimden hiç gelmedi. Şimdiye kadar hep hayatı dolu dolu yaşayan insanlara özenmişimdir 7 gün 24 saat programı olan tiplere bir hafta bunu denedikten sonra pes ettim. Ama belki bir gün neden olmasın. Bu sıralarda Minik Mia sahip buldu onun için çok mutluyum. Artık onu seven güzel bir ailesi var umarım hayatlarının sonuna kadar hep beraber olurlar. Ölüm korkumu büyük ölçüde yendim. Çok mutlu olduğum zamanlarda ortaya çıktığını fark ettim. İnsan acı çekince acıdan olabildiğince uzağa gitmek istiyor. Ölmek istiyorum demiyorum tabii. Acılar da hayatın bir parçası. Çok güzel bir 2009 yılı geçirdim. Son ayları kötüyse ne olmuş. Ama sadece hayat mutluluktan ibaret değil bunu anladım bu yüzden ölümü de doğal bir parçası olarak kabul ettim. Dün ünlülerin gerçek yaşı diye bir yazı okudum 50li yaşlarında tek bir kırışık yok yüzlerinde... Ben de öyle olmak istedim. Çok yaşlanmadan veda etmek istedim. Kendimi hiç yaşlı olarak düşünemiyorum.
Bu ara hayat, hayat dersi kıvamında geçti. En büyük aldığım ders de artık 19 yaşımdaydım ve yaptığım her davranıştan her kelimeden sorumluydum. Artık çenemi dikkat çekme çabasıyla açmamaya karar verdim koca ağzımı kapalı tutmak ilerde başımı belaya sokmaktan kurtaracak sanırım. Ve hataları hep karşı tarafta değil kendinde de aramalısın gibi bir felsefe edindim. Bu sadece benim için değil eğer herkes hatasını kendi içinde de ararsa sorunlar çabucak hallolur bence. Ve bir şey gerçekten bittiyse bitmiştir devam etmek zorundasın bunu da iyi anladım.
Bu sırada okul başladı stüdyo dersi çok sıkıcı. Sürekli karton kesip duruyoruz. Uhu kokusu bağımlılık yaptı adeta. Ayrıca nefret edersek söylesem de arada sigara içmeye başladım. Görenler şok olsa da… Okul genel anlamda güzel hayatını dolduruyor insanın artık döner kapı buluşma noktası değil herkes merdiven altında toplanıyor. Okulda sigara içmek yasaklandı sadece arka bahçenin belirli yerlerinde içmek serbest. Yüzde yüz dumanlı hava sahasında buluşuyor herkes yani. Derslerden bahsetmeye devam edersem pek diyecek bir şey yok umarım ikinci sınıfa geçebilirim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder