
Saat 3.16 ben bir susuzluk hissiyle uykudan uyandım. Su içince midem bulandı, yatağa girdim kafamda kelimeler uçuşmaya başladı o yüzden işte bu saatte uykuya ara verip bir şeyler yazıyorum. Bu gün yine delicesine korktum ölümden. Bu iyiydi bir yandan hayatı ve yaşamayı ne kadar sevdiğimin göstergesiydi kötü olansa mutlu anlarımı sürekli öleceğimi düşünerek mahvetmemdi. Merak edip duruyorum bu bana özgü mü? İnsanlar benim gibi çok muylu olduklarında hemen ölüm olayını akıllarına getirip soğuk terler dökmeye başlıyor mu? O mutlu anı bilinçaltımdan gelen bir sinyalle kendime zehretmek istercesine ‘ öleceğim, nasıl olsa toprağın altında bütün derim eriyecek ve nasıl olsa kurtlar beni yiyecek ve hayat olmayacak’ diye düşünmeye başlıyorum. Neyse bununla yaşamayı öğrendim sayılır. O anlar geçici kendime bunun aşı olmak gibi hooop diye birden biteceğini telkin ediyorum umarım gerçekten de öyle olur. O yüzdendir ki yol kenarlarında ölü hayvan görünce dayanamıyorum. Öyle cansız bedenlerin üstünden yüz kere bin kere geçip yola yapışan bedenleri beni o anı düşünmeye itiyor. O an bu suçsuz hayvancağız neler hissetti acı çekti mi diye düşünüyorum sürekli. İnsanlardan her geçen gün daha da çok nefret eder hale geldim. Her gün her dakika hayvanlara çarpıp bırakan insanlara sürekli beddualar yolluyorum umarım ve umarım bu yaptıkları iğrençliği çok ağır öder hepsi umarım hepsi uluslar arası organ mafyalarının eline düşer ve uyuşturulmadan alınan organları hayvan seven güzel insanlara ulaşır. İşte sonuç bu ki ölüm korkusundan nerelere geliyorum.
yazmaya başlamışken devam edeyim bari. Bu gün Deniz ile buluştuk. Bana İstanbul’daki çılgın hayatını anlattı. Gerçekten deliler gibi oturup dedi kodu yapmayı özlemişim. Bir anda okulla ilgili, erkek arkadaşımla ilgili tüm sorunlar, sorular aklımdan uçup gitti. Bu sefer konuştuğumuz şeylerden bahsedemem ama söyleyebilirim ki Osman arkadaştan pek hoşlanmadım hep Deniz’lerde arada gitsin sonra gelsin. İnsanların düzenini bozmasın.
Otobüste Alsancak’a giderken ‘birisi’ için bir yazı yazdım. Ama sanırım bu kişi bu aralar bu yazıyı hak etmiyor. Hasta olan bu arkadaşımıza hadi ama kanser değil sadece farenjit olmuşsun bu kadar da abartma demek istiyorum. ( nasıl olsa bu yazıdan haberi yok).
Herkese iyi bayramlar. Bayramda kurban kesmeyin, bağışta bulunun hayvanları sevin. sevin dediysek gördüğünüz her hayvanı mıncıklamak zorunda değilsiniz ama bir kap süt koysanız kapınızın önüne ölmezsiniz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder