
bir evim vardı sanki hep kovulsamda gidebileceğim, ikinci bir evim...
herşeyin yavaş yavaş görünürden kaybolduğunu düşünmeye başladım şu son olaylardan sonra. saatin sesini dnlerken düşündüm, kendimle yalnız kaldığımda düşündüm... Belkide senden büyüktü anlamın benim için. 'Yok gerçekten düşünmek istiyorum' dediğinde; belki de bendim seni ciddiye almayan çok ciddi olmana ramen.
Bilmiyorum.
Karışığım.
Ne çeşit bir sevgiydi bu sana beslediğim. Düşündğm ve buldum. Biraz yarım biraz eksikti belki manadan. Ama bir tür buldum kendimce aramaya çalışırken. Bir annenin oğluna beslediği bir sevgiydi bu. Bir çeşit. Nasıl ki bir anne çocuğuna tutunursa art niyet aramadan, en saf, bende öyle bir çeşit seviyordum seni. Evet, zaten dedim biraz yarım, biraz eksik. Bir anne çocuğuyla paylaşamazdı belki bizim paylaştıklarımızı. ''konuşacak ne buluyorduk.'' ''ne konuşuyorduk bu kadar.'' yan yana geldikmi kelimeler başlardı gülüşmeye. saçmalardık gülerdik eğlenirdik. Belki bir anne çocuğuyla paylaşamazdı bunları ama sevgimn çeşidi tam olarak buydu işte. sadece sevgi fazlası yok.
Belkide tüm bunlar yüzünden kaldıramadım bir başkasının benim hakkımda konuşmasına izin vermeni. senin kadar tutunabileceğim başka bir dostum yoktu sanırım. evet isimler vardı -var- ama kiminle bu kadar yakın ve samimi konuşabiliyordum. izlemeye başlayınca fark ettim sen herkesle böyleydin, ben sadece senle...
anlamın senden büyüktü kaldıramadın belkide. ne desem boş. sende dinliyorsun saatin sesini ve gitmen gereken bir yer var artık her seferinde. herkes gibi ihtiyaçlar dostluğunun önünde.
ne çeşit bir sevgiydi bu sana beslediğim. neden hiç konuşmadım arkandan kötü kötü. neden hiç bilerek üzmek istemedim seni. neden küçük düşmeni ve aşalanmanı istemedim. tam olarak bir annenin oğluna beslediği türden bir sevgiydi benimkisi...